Meme büyütme ameliyatı, az gelişmiş, kilo kaybı ya da doğum sonrası küçülmüş memelerin büyütülmesi amacıyla yapılır..Hastaların çoğu, meme büyütme ameliyatından sonra özgüvenlerinin  arttığını, kıyafet seçiminin daha kolay ve daha keyifli bir halie geldiğini dile getirirler. 

Meme büyütme  ameliyatlarında değişik yöntem ve araçlar kullanılabilir,her birinin avantaj ve dezavantajları farklıdır. En sık başvurulan yönemler;
    - silikon meme protezleri
    - otojen yağ enjeksiyonu

Meme büyütmede hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın,arzulanan sonucun mükemmelliyet değil,düzeltme ve daha iyi bir görünüm kazanmak olduğu unutulmamalıdır.Cerrah tarafından da vadedilen vücut yapısı ile  uyumlu, daha büyük ve daha diri memelerdir.

Otojen yağ enjeksiyonu
Hastanın karın,basen ya da kalça bölgesinden alınan yağ dokusunun işlemden geçirildikten sonra meme dokusu altına enjekte edilmesi ile meme büyütme sağlanabilir.İlk bakışta hastalar tarafından çok cazip görünen bu yöntemin bir çok dezavantajı vardır.

Birincisi, meme dokusu küçük olan hastaların çoğu zayıf olduklarından yeterli miktarda yağ dokusu elde edilemeyebilir.Ayrıca enjekte edilen yağ dokusunun önemli bir miktarı yaklaşık birkaç ay içinde eridiğinden ve hatta bu erime  bazan her iki memede farklılıklar gösterdiğinden ameliyat sonrası meme hacminde küçülme ve asimetri olabilmektedir.En önemlisi meme dokusu altına yağ enjeksiyonu sonrası kistler ve mikrokalsifikasyonlar oluşma olabilmekte bu da daha geç dönemlerde yapılan meme USG ve mamografiler de  tanıyı güçleştirmektedir.

Tüm bunlara bakıldığında kulağa hoş gelsede mem büyütme amacıyla yağ enjeksiyonu plastik cerrahların çok tercih ettiği bir yöntem değildir.Ancak çok uygun sınırlı sayıda hastada kullanılabilir.

Silikon meme protezi
Meme büyütme ameliyatlarında en çok tercih edilen yöntem meme protezleridir.Bu amaçla değişik yapıda ve şekilde meme protezleri kullanılır.Meme protezleri dışı silikon bir kılfla çevrili olup içi silikon jel ya da serum fizyolojik ile dolu olan yapılardır.Yuvarlak ya da damla (anatomik) şekilde olabilir,yüksekliğine göre de düşük ya da yüksek profilli seçilebilir.Yuvarlak meme protezlerinde yatay ve dikey taban çapları birbirlerine eşittir. Damla protezlerde ise dikey çap, yatay çaptan biraz daha uzun olup,  yüksekliğide alt kutupta üst kutuptan fazladır yani gözyaşı şeklindenir.
Son yıllarda dış yüzeyi pürtüklü (texture) ve içi akışkan olmayan kohesiv jel ile kaplı protezler tercih edilmektedir.Hastanın vücut ölçüleri,meme yapısı ve istekleri gözönüne alınarak bu protezlerden biri kullanılır.Protezlerin yaşam döngülerinin sonunda değiştirilmesi gerektiğine dair yaygın bir düşünce vardır Herhangi bir sorun yaşamadıysa protezlerin değiştirilmesine gerek yoktur. 

Ameliyat öncesi
Ameliyat öncesi meme büyüklüğü konusunda mutabakat sağlanmalı ve kullanılacak silikon modeli belirlenmelidir.Ameliyat öncesi rutin kan tetkikleri,meme USG yapılmalı,hastanın sağlık durumu sorgulanıp,allerjisi olup olmadığı ve kullandığı ilaçlar hakkında bilgi alınmalıdır.En önemlisi ameliyat sonrası  erken ve geç dönem hakkında bilgi alış verişi yapılmalıdır.

Anestezi ve ameliyat
Meme büyütme ameliyatı hastane şartlarında ve genel anestezi ile yapılır. Ameliyat süresi yaklaşık 1-1.5 saattir.Meme protezinin yerleştirileceği kesi sıklıkla meme altı kıvrımından ya da meme başının çevresindeki koyu renkli deriden yapılabilir. Bazen koltuk altı kıvrımından da kesi yapılarak büyütme işlemi yapılabilir.

Her yöntemin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Meme protezi, bu kesilerden girilerek meme dokusu ya da meme dokusunun arkasında göğüs adalesi altına yerleştirilir.Protezin meme dokusu arkasına mı, yoksa kas altına mı konulacağı hastanın meme dokusunun yeterli olup olmadığı ile ilgilidir

Ameliyat sonrası normale dönüş
Ameliyat sonrası ağrı, ilaçlarla kolaylıkla kontrol edilir,protezin kas altına konulduğu durumda hastanın biraz daha fazla ağrısının olması beklenir. Ameliyattan 8-24 saat sonra hasta taburcu edilir. Ameliyat sonrası gizli olduğu için dikiş alma sorunu olmamaktadır.İzler minimaldir ve tamamen sutyen içine saklanır.

Ameliyat sonrası göğüslerde oluşan şişlik ve morluklar 1-2 hafta içinde tamamen kaybolur.Her ne kadar ameliyattan sonraki ilk gün ayağa kalkılsa da günlük aktiviteye tamamen dönmek ancak birinci haftanın sonunda olmaktadır. Yine ameliyat sonrası 2-3 haftalık dönemde  aşırı aktivite ve ağırlık kaldırmaktan kaçınılmalı ve bu dönemde mutlaka elastik bir sutyen kullanılmalıdır.

Meme büyütme ameliyatının riskleri:
Meme protezi ile meme büyütme ameliyatları,estetik ameliyatlar içinde en güvenli ve rahat ameliyatlardan birisidir.Tüm ameliyatlarda geçerli olan enfeksiyon,kanama ve anestezi riski bu tür ameliyatlar için de geçerlidir.

Meme protezi ameliyatlarında karşılaştığımız en önemli komplikasyon kapsül kontraktürüdür.Normalde vücudumuz için yabancı bir madde olan  protez etrafında vucudumuzun oluşturduğu koruma amaçlı fibröz yapıda bir destek doku oluşur,biz buna kapsül diyoruz.Çoğu insanda bu kapsüller yumuşak ve esnek kalır,memeye dokunmakla kapsülü ve meme protezi hissedilemez .Bazı hastalarda oluşan bu kapsül kalınlaşıp sertleşerek dışarıdan hissedilecek hale gelir ve memenin şeklini bozar,bazende ağrıya neden olur.Kapsül kontraktürü denilen bu durumun oluşmasını engellemek için ameliyat sonrası erken dönemde masaj önerilir.Ama oluştuktan sonra da, küçük, tedavi edici bir ameliyat kaçınılmazdır.Görülme sıklığı yaklaşık %4-6 civarındadır.

Çok nadir görülen komplikasyonlardan biride protez yırtılmasıdır.İleri derecede kapsüler kontraktüre bağlı ya da göğüse şiddetli göğüs travması sonucu görülebilir.Meme şeklinde ve hacminde değişiklik, hassasiyet, ağrı ve şişlik protez yırtılmasının belirtilerindendir.Protezin yırtılması halinde çıkarılması ve yeni bir protez konulması tavsiye edilir.Bazı hastalarda ameliyatı takip eden aylarda meme başında aşırı hassasiyet ya da his azalması görülebilir,ancak bir kaç ayda düzelir.

Günümüzde meme protezi uygulamaları ile meme kanseri arasında doğrudan bir bağlantı olmadığı kesinleşmiştir.Yine, meme protezi uygulaması hamile kalmaya,doğum sonrası süt vermeye ve hatta gerektiğinde  USG ve mamografi yaptırmaya engel değildir.