Estetik burun cerrahisi ya da "rhinoplasty" (rinoplasti), burunun görünümünün düzeltilmesi ve yeniden şekillendirilmesidir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en sık yapılan estetik ameliyatlardan birisidir.

Bir burun estetiği ameliyatında  beklenen en önemli sonuç, sağlık fonksiyonlarını yitirmemiş, ameliyatlı olduğu hemen belli olmayan, doğal görünümde bir burundur.Bir başka kişide görüp beğenilen burun şekli, sizin yüzünüzde hoşlanmayacağınız bir görüntü yaratabilir. Dolayısıyla planlama ve uygulama tamamen kişiye özel olarak yapılmalıdır..

Burun yüzün orta bölgesinde bulunur ve bakıldığında yüzde ilk dikkati çeken yapıdır. Burunun şekli ve yüzdeki diğer yapılarla orantısı, estetik görünümü önemli ölçüde etkilemektedir.Burnun simetrik, orantılı, yüzün kalanıyla uyumlu ve doğal görünmesi beklenir.  Estetik açıdan güzel olan bir burun planlaması yapılırken, burnun ucu, sırtı, kanatları ve burun deliklerinin de birbirleriyle orantılı ve uyumlu olması hedeflenir. Örneğin, kalkık burun güzeldir mantığıyla, fazlaca kaldırılmış bir burun ucu, burun deliklerinin içinin görülmesine nedenp olur, dolayısıyla hiç de hoş olamayan bir sonuca görülür.

Burun estetiği ameliyatı cerrah tarafından hassasiyet ve incelik gösterilmesi gereken bir ameliyattır, çünkü burun yüz ifadesini doğrudan etkileyen bir organdır ve aynı zamanda nefes alma gibi hayati bir fonksiyonu vardır. Biz plastik cerrahların amacı hastada hem doğal ve güzel,hemde yüzün diğer bölümleriyle uyumlu bir burun yaratmaktır. Buruna güzel bir şekil verilmiş olsa bile çene, elmacıklar ve göz bölgeleri ile uyumlu olmaz ise doğallığını kaybeder. İyi bir burun estetiği ameliyat sonrasında kişinin estetikli olduğu anlaşılmamalıdır.

Burundaki şekil bozukluğu, gelişimsel yada sonradan yaralanma sonucu olabilir. Unutulmamalıdır ki, estetik cerrahideki başarılı sonuç kişinin duygusal yapısı ile yakından ilgilidir. Estetik ameliyat yüz görünümünü düzeltir ve özgüveni artırır. Kusurlar olabildiğince düzeltilir, ancak kişi arzulanan sonucun kusursuzluk olmadığını bilmelidir.


 Ameliyat  yöntemi

Burun estetiği ameliyatlarında iki farklı teknik vardır;

• Açık Rhinoplasti
• Kapalı Rhinoplasti

Kapalı rhinoplastide kesi burun kanatları içinden yapıldığı için iz görünmez. Bazen geniş burun kanatlarını daraltmak amacıyla burun kanadı kıvrımında dikkat çekmeyecek kadar küçük bir iz kalabilir.

Açık teknikte ise burun delikleri arasındaki orta bölümde 4-5 mm.lik bir kesi yapılarak ameliyat gerçekleştirilir, bu kesi ameliyat sonunda estetik kurallara uygun olarak kapatıldığından iz hiç bir zaman dikkat çekmez ve sorun yaratmaz.

Biz ameliyatlarımızda her iki tekniği de uyguluyoruz, hangi tekniği uygulayacağımıza muayeneden sonra; hastanın burun yapısına göre karar veriyoruz.


Planlama

Ameliyat öncesi hataya düşmemek için hastanın fotoğraflari mutlaka çekilmeli ve kişinin yüz yapısı incelenmeli, varsa burundaki kusurlar saptanmalıdır. Ameliyatta amaç yeni bir burun yapmak değil, mevcut kusurları yok etmektir.

Yeni yapılacak burnun planlamasında cerrahın, hastanın yaşı, cinsiyeti ve sosyal durumunu da göz önünde bulundurması gereklidir. Nasıl bir cerrahi işlem uygulanacağı ve ameliyat sonrası yüz ve burun yapısının ne gibi değişim göstereceğini bilgisayar ekranında görmemiz mümkün olmaktadır. Böylelikle hastayla sağlıklı bir iletişim kurmak, onun ne istediğini anlamak ve ameliyatta nasıl bir değişiklik yapılacağını anlatmak mümkündür.

Erkek hastalarda ameliyat planlamasını yaparken feminen görüntü yaratmaktan kaçınılmalı, burnun küçültülüp daraltılması, burun ucu düzenlemesi ve burunun kaldırlması gibi işlemler çok kontrollü ve dikkatli yapılmalıdır.

Estetik burun ameliyatı için en uygun yaş, yüz kemiklerinin gelişimini tamamladığı 17 yaş sonrasıdır. Yaş kadar önemli bir konu da kişinin tam sağlıklı olmasıdır. Her estetik ameliyatta olduğu gibi burun estetiği öncesinde de rutin tetkikler yapılmalı, eğer kişi sigara kullanıyorsa en az 2-3 hafta önceden bırakılmalı ya da azaltılmalı, bir kaç gün önceden de alkol alınmamalıdır.

Cerrahın, hastanın kullandığı ilaçlar hakkında (aspirin, tansiyon ve şeker ilaçları,doğum kontrol hapları gibi) bilgi sahibi olması ve varsa ilaç allerjisi mutlaka bilinmelidir.

Her hastada estetik burun ameliyatı sonucunu olumlu ya da olumsuz etkileyen birçok etken mevcuttur. Kişinin burun derisinin ince, cildinin yağsız olması ameliyatla verilen şeklin kendini göstermesi açısından önemlidir. Kıkırdak yapının güçlü, kemiklerin ince olması da burnun şekillendirilmesinde kolaylık sağlar. Yine daha önce burun ameliyatı geçirmemiş olmak, burun ucunun ince olması, burun ile yüz arasında uyumluluk ve yara iyileşmesinin iyi olması sonucu olumlu etkileyen başlıca faktörlerdir.

Her ameliyatta olduğu gibi estetik burun ameliyatlarında da olası risk ve komplikasyonlar hakkında hastalar bilgilendirilmeli, kötü iyileşme sonucunda ikinci bir ameliyatın gerekebileceği bilinmelidir.


Ameliyat ve anestezi

Estetik burun ameliyatları,bazen sedasyon destekli lokal anestezi ile yapılabillsede çoğunlukla genel anestezi tercih edilir.Bunun  nedeni hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hastanın konforunu sağlamaktır,  
Ameliyat süresi yaklaşık 1-2 saattir. Ancak ameliyatın özelliğine bağlı olarak daha da uzayabilir. Gerektiğinde burun tıkanıklığını rahatlatmak için de müdahale edilebilir.

Ameliyat esnasında kemik, kıkırdak yapı ve yumuşak dokudaki fazlalıklar alınıp yeniden şekillendirilerek burun kusurlarından arındırılır ve yüz ile uyumlu yeni bir burun yaratılır. Bazen de istenen şekli oluşturmak için doku ilave etmek gerekebilir.

Ameliyat sonunda oluşan yeni şekli muhafaza için bir kalıp uygulanır ve buruna küçük tamponlar yerleştirilir. Günümüzde kullanılan burun tamponları özel yapıda olup çıkarıldığında kesinlikle ağrıya neden olmamaktadır.


Ameliyat sonrası  normale dönüş

Ameliyat sonrası dönem genellikle sorunsuz olup, lokal anestezi ile yapılan ameliyatlarda hasta 1-2 saat dinlendikten sonra evine gönderilir. Hastanede genel anestezi altında yapılan ameliyatlarda ise ortalama 8 saat sonra hasta taburcu edilebilir.

Ameliyattan sonraki günlerde hastalar hemen hemen hiç ağrı duymazlar. Morluk ve şişlikleri azaltmak için soğuk uygulama yapılması önerilir. Çoğunlukla 1-2 günde burun tamponları, 7. günde ise burun üzerineki kalıp çıkartılır, gerektiğinde 4-5 gün ipek bantlar uygulanabilir.

Göz çevresindeki morluklar minimal olup ameliyattan sonraki günlerde solarak 7-10 günde tamamen kaybolur.Ameliyattan sonra iki gün içerisinde hasta kendini iyi hissederek,sokağa çıkabilecek duruma gelir,ancak işe başlamak için morluk ve şişliklerin azalmasını beklemekte fayda vardır.

İlk iki ay sportif faaliyetlerden uzak kalınmalı,güneşten kaçınılmalı, solaryuma, saunaya gidilmemeli ve havuza girilmemelidir. Burun üzerindeki kalıp çıkarıldıktan sonra morlukları örtmek için makyaj yapılabilir ancak 2 ay süre ile gözlük kullanılmamalıdır.Unutulmamalıdır ki,iyi sonuç biraz da önerilere uymakla elde edilir.

Burundaki şişlik kişiye göre değişmek üzere 4-6 haftada azalır, ancak şişliğin tamamen geçmesi ve burunun istenen şekle gelebilmesi için 6-12 aylık bir süre gereklidir. Şişliklerin geçme süresi kişiden kişiye farklılık gösterir; burun derisi ince olan kişlerde sonuç 4-6 ay içinde görünebildiği halde ameliyat sonrası ödemin daha fazla olduğu kalın derili kişlerde bu süre 1 hatta 1.5 yılı bulmaktadır. Bu nedenle hastalarla ameliyat sonrası erken dönemde ani değişim beklenmemesi gerçeğini ayrıntılı olarak konuşmak gerekir.

Bazen estetik burun ameliyatlarından sonra hasta çevresi pek önemli bir değişiklik olmadığını söylerler. Bu tepki doğaldır, oluşturulan yeni burun farklı bir burun değil, kusurlarından arındırılmış,daha iyi ve doğal görünen bir burundur.

Rinoplasti, konusunda deneyimli bir plastik cerrah tarafından yapıldığında istenmeyen sonuç ve komplikasyon yaşama olasılığı çok azdır. Burun estetiği plastik cerrahlar tarafından çok sık yapılan ameliyatlardır. Düşünebileceğiniz en küçük ameliyatlarda olduğu gibi, enfeksiyon, kanama ve anesteziye bağlı riskler burun estetiği ameliyatlarında da vardır. Ancak bu risklerin takibi ve kontrolu çoğunlukla sorun yaratmaz. Burun estetik ameliyatlarından sonra çok düşük oranda oluşabilen (%2-5) küçük bir deformiteyi düzeltmek için ikinci bir cerrahi girişim gerekebilir. Bu girişimler, ilk ameliyata göre daha kısa sürer.